Etiket: öykü
ÖYKÜ: Cennet-i Sükun
Gezegen ekranı doldurmaya başlamıştı artık. Yeşil, altın sarısı ve mavinin ahenkli bir karışımı olan hâkim rengiyle, her yanı yağmur ormanları ve sahillerle kaplı bir cenneti andırıyordu. Islak, büyülenmiş bakışlarıyla izlediği ekranda, çıplak gözle algılanmayacak bir yavaşlıkta büyüyordu. Bu hedefe 30 yıllık bir yalnızlık sonunda varmıştı. Ayak basılmamış bir gezegendi burası. 35 yıl evvel galaksi ağında…
GALAKTİK TİYATRO’NUN KELİME BULUTU
2014 yılı Şubat Ayı’nda Entropol Kitap‘tan yayımladığımız Galaktik Tiyatro adlı öykü kitabımın içerisindeki öykülerin her birinin kelime bulutunu yarattım. Aşağıdaki görüntüler ortaya çıktı (Kitap hakkında Özgün Muti’nin yapmış olduğu bir değerlendirmeye ulaşmak için tıklayın). Kelime bulutları 1000-3000 kelime sınırları ile yapıldı. Şu adresteki bulut üreteci zamirler ve edatları atarak daha sağlıklı analiz yapma şansı veriyor:…
GALAKTİK TİYATRO HAKKINDA
Entropol Kitap olarak hazırlayıp yayına e-kitap olarak sunduğumuz, ikisi ödüllü altı öykümü içeren Galaktik Tiyatro hakkında Fabilog.com‘dan Özgün Muti harikulade bir eleştiri ve değerlendirme yazısı kaleme aldı. Fabilog ailesine ve kendisine teşekkürlerimi iletirken söz konusu yazısının bağlantısını paylaşmak isterim: http://fabilog.com/galaktik-tiyatro-tevfik-uyar/
ÖYKÜ: AŞKIM TARİKATI
Gayrettepe’de dükkânım olduğu zamanlar gidip gelmek kolay olsun diye Beşiktaş’ın Dikilitaş Mahallesi’nde bir eve taşınmıştım. Altı dairelik bir binaydı. Giriş katındaki iki dairenin birinde ben, diğerinde de Ayla yaşardı. Ayla güzelce bir kadındı, yalnızdı. Orta boyluydu; ne zayıf, ne de şişman… Etine dolgun desem değildi, ama çelimsiz de değildi. Öyle her şeyin ve her ölçünün…
Galaktik Tiyatro Çıktı!
Entropol Kitap ile birlikte giriştiğimiz ilk iş, “Fırıldak” ve “Son Mektup” gibi ödüllü, “Galaktik Tiyatro” gibi seçilmiş ve üçü de daha önce farklı dergilerde yayınlanmış olan toplamda 6 adet öykümü birleştirmek oldu.
TÜYAP KİTAP FUARI VE İTHAKİ ANTOLOJİSİ’NDEKİ ÖYKÜM
3 Kasım 2013 Pazar günü “imza günü” kapsamında İstanbul Beylükdüzü’nde TÜYAP kitap fuarında olacağım. Bildiğiniz üzere daha çok internette yazıyorum. Bugüne dek basılmış tek kitabım var. Geçtiğimiz TÜYAP fuarında ön anlaşmaya vardığım yayınevinin sahibi biz anlaşmaya vardıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle işten elini eteğini çekti (kendisine tekrar tekrar acil şifalar…). Hal durum böyle olunca biri…
ÖYKÜ: HÂD
Adını sordum, Ayten’miş. Az önce götürmüşler. “Kim?” diye sordum; kimse bilmiyor. Götürenlerden için “Kelli felli adamlar” dediler. Az ötedeki kaldırımda Ayten’i götüren aracın gittiği tarafa yüzü dönük oturan, dişlerini göstere göstere de zaferini ilan eden biri oturuyor. Kollarını çemremiş, bir eli dizinin üzerinde. Onun yanına gittim. Bir an bana çorbasına düşmüş bir sinek gibi baktı…
YUMRUKTAN TASARRUF
Argoda bir laf vardır, “sana bir vuracağım, yarısı boşa gidecek…” diye. Burada anlatılmak istenen herhalde bir anlamda yumruktan tasarruftur. İlla ki boks ile tasarruf arasında bağlantı arayacaksanız eğer bu deyim yeter. (Hani, bu bağlantı böyle herhangi bir an başımızda gelip de aranacak bir şey değildir de, ola ki Kelimatör yarışmasında yarışmacı olursunuz ve dolaylı soru…
İnci küpeli kız…
“Neden daha önce izlemedim” sorusunu sorduran ve başucu filmlerim listesi arasına giren film. Aslında film olarak nitelendirmekten ziyade, “olay” demek daha uygun. Bence tarih, kendisinden böyle bir öykü çıkardığı için gurur duymalı ve tabi bu öyküyü beyaz perdeye uyarlayanlar da başarılarından.