Bizim basın yayınımızın ve reyting avcısı web sitelerinin bizim insanımızı salak yerine koyduğunu görmek istemiyorum artık.
Ne olur bitsin artık şu çile…
Yok efendim; bilimin çözemediği olaylar… Saçmalıkların önde gideni. Çoğu bir soru işareti bile olmayan, sadece insanlara ilginç gelebilecek ve hatta hayret bile ettirebilecek, ancak açıklaması var ve doğru olan şeylere ilaveten, olmayan, söylenti, safsatalar. (New Scientist’teki çalışma da her nasıl olduysa değerli ajanslarımız tarafından dikkate alınarak çevrildi ve gazetelere servis edildi. Ona lafım yok…)
Bir ara da denizden çıktığı iddia edilen ilginç bir yaratığın haberleri ortalığı sardı. Hatta milliyet’de şöyle bir ifade vardı: “Canlının DNA’sını bulunmaması bilim adamlarını şok etti”. Yuh artık! Dese ki canlının karmaşık bir tür yapısı var ve sınıflandırılamıyor; anlayacağız. Ancak DNA’sı olmayan, fakat iki kollu, iki bacaklı, kısacası bir memeliden farksız bir canlı olduğu, bilim adamlarının da şok olduğu iddia ediliyor. Oldu canım.
Bir diğeri de şu günde bilmem kaç orgazm. PSAS denilen bu rahatsızlığa sahip dünyada binlerce kadın var; ve bu rahatsızlık gerçekten de var olan bir rahatsızlıktır. Yani uydurma değil. Ancak basınımızda her 4-6 ayda bir, günde 120, 300, 200 kez orgazm olan bu kadınların öykülerine ve bu hastalığın tanımına yer veriliyor. İnanmazsanız arşivleri aratın görün; sürekli olarak bu tarz haberlerin yapıldığını göreceksiniz.
Yahu olacak şey mi? Neden tamah ediyoruz bu haberlere?