KİTAPLAR


Yayımlanmış Kitaplarım:
Detaylar için tıklayın.


Kızıl Sürgün – Destek Yayınları, 2019

“Kimi gece uyanırsın… Dünya’daymışsın gibi gelir. Sanki hiç buradan ayrılmamışsın gibi. Sanki kafanın içi buradaki bir güne ayarlanmış gibidir. Etrafta gördüğün ne varsa, buradaki bir günün detayıymış gibi gelir sana. Daha yataktan zıplayıp kalkarken yerçekiminin azlığından anlarsın bir tuhaflık olduğunu. Pencereler yüksektedir orada. Ayaklarının ucunda yükselip de perdeni kaldırınca o loş aydınlığın zindan pembeliğine sahip olduğunu görürsün ve rüya bozulur. Nefesin kesilir yani birader… Bildiğin kesilir. Böyle bir ağlayasın, bağırasın gelir. O sırada gökte gördüğün en parlak yıldıza bakar, onu Dünya farz eder, ağlarsın. On kişiden dokuzuna olmuştur bu. Sana da olursa çok paniğe kapılma. Utanma da ağlamaktan. Söylediklerimi hatırla. Bu duygu öğlene kalmaz geçer.”

Kızıl Sürgün, hiçbir işlevi olmamasına rağmen Mars’ta konumlandırılmış bir kamu kuruluşuna tayini çıkan Ömür’ün Mars seyahati öncesinde yaşadıklarını konu alıyor. KIZIL SÜRGÜN, alternatif bir evren ve tarihte günümüz insanıyla kurgulanmış, bilimkurgu arka planına sahip olsa da tüm edebiyat okurlarına hitap eden bir dram. Edebiyat alanında daha çok bilimkurgu öyküleriyle tanıdığınız Tevfik Uyar’ın bu eleştirel romanını elinizden bırakmadan bir solukta okuyacaksınız.



Safsatalar – Destek Yayınları, 2018

Tıpkı her sabah aynaya baktığımızda derinleşen çizgilerimizi fark edemediğimiz gibi, dünyanın gidişatını da her günü bir öncekiyle karşılaştırarak tahlil etmek kolay olmuyor. Gündemi takip ederken, haber okurken, internette gezinirken çoğu zaman içimizde tarifi zor bir duygu oluşuyor. Herkesin kendini her konuda uzman sanması bir yana, mantığa uymayan, tutarlı bir yanı olmayan, doğru bilgiye -hatta bilgiye- dayanmayan birtakım görüşler dile getirmenin adeta bir norm olduğunu, kitlelerin akla, mantığa dayanan ifadelerin sahiplerini yuhaladıklarını, hamasi, duygusal görüşlerin alkışlandığını bir tür azap
eşliğinde izliyoruz. Madem bir yanlış yaptığımızda ya da bir yanlışa gereken tepkiyi veremediğimizde duyduğumuz rahatsızlığa vicdan azabı diyoruz, o halde safsatalarla dile getirilmiş bir fikir karşısındaki çaresizliğimizin yarattığı bu azaba da mantık azabı diyebiliriz.

Eleştirel düşünme alanındaki popüler bilim faaliyetleriyle tanınan Tevfik Uyar, bu kitapta gündelik hayatta en sık başvurulan 40 hatalı akıl yürütmeyi tek tek tanıtıyor, tahlil ediyor ve hangi insani zayıflıklarımızla ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu safsatalar karşısında başvurulabilecek stratejiler için de bir reçete sunuyor.



Tek Kişilik Firar – Kırmızı Kedi, 2016

düzkapakÜçü ödüllü, ikisi seçme antolojilerde yer almış on iki öykümü içeren kitap, 2016 Mayıs ayında Kırmızı Kedi’den yayımlandı.

“Bazılarımızın düşündüğü ve savunduğu gibi, insanlardan miras kalmış birtakım eylemleri yürütebilmemiz için kullandığımız modülleri birer birer çıkarmak bizi daha da özgürleştirmez. Aksine, içimizdeki insanı daha da fazla keşfetmek özgürleştirir. En azından varolmaya duyduğumuz tutku ve ihtiyaç bile bunun böyle olduğunu anlatmaya yeter. Yoksa Âdem de ölüp gitmişken, bu gezegende mekanik bir insan ordusunun var olmasının anlamı nedir? Hepimiz yarın güç modüllerimizi sökelim ve yaşayarak daha fazla enerji tüketmeyelim. Sahi, birisi niçin bunu yapmaya hala devam ettiğimizi söyleyebilir mi?”

Genç yazarlarımızdan Tevfik Uyar, ödüllü bilimkurgu öykülerini topladığı bu derlemede bizi uzayın derinlerine, terk edilmiş dünyalara, zaman fikrinin çıkardığı yolculuklara davet ediyor. Her öyküsünde insana dair bir parçayı mizahla harmanlayarak, gündelik dilin rahatlığı ve akıcılığıyla anlatıyor.



754005Astrolojinin Bilimle İmtihanı: Yıldızlar Size Ne Söylemiyor? – Kırmızı Kedi, 2015

Astroloji neden ve nasıl ortaya çıktı? Astroloji neden “sahtebilim”dir? Astroloji neden bu denli “tuttu”?

Tevfik Uyar bu üç soru ve yanıtları çerçevesinde, gerçeğe tutkuyla bağlı olanlara seslenerek, yıldızların bize neleri söyleyemeyeceğini ortaya koyuyor. Astrolojinin Bilimle İmtihanı, sahte inanışlar ve merak duygumuzun oburca sömürülmesine karşı bir “yalansavarlık” çalışması. Bir yanda işkembe-i kübrada imal edilmiş sözde bilgiler ve kehanetler var, diğer yanda bilimin ve mantığın söyledikleri…

Uyar, “Mars ve Venüs’ün etkisiyle şu sıralar her zamankinden daha duygusal olabilir, ailevi konularda bir takım çözümsüzlüklerle karşı karşıya gelebilirsiniz” falcılığının anatomisini çıkarıyor, sonra da otopsisini yapıyor.

İlk gazete astroloğunun şaşırtıcı öyküsünden finansal yatırımlar ile isimlerimizdeki harflerin ilişkisine kadar, çağlar öncesi ile gelecek arasında gezinen, son derece keyifle okunan, uyarıcı bir kitap.


778Dikkat! Bu kitap sadece e-kitap olarak yayımlanmıştır.

Entropol Kitap’ın ilk yayını olan Galaktik Tiyatro, bilim ve bilimkurgu yazarı Tevfik Uyar’ın ikisi ödüllü altı öyküsünü içeriyor. Bu öykülerden her birisi gelecekte, alternatif tarihte ya da apokaliptik bir atmosferde kurgusal bir dünya inşa etmenin yanısıra, onun içindeki insanların duygu ve düşünce dünyalarını da ele alıyor, her durum ve koşula uyum sağlayan bu tuhaf canlıdan bahsetmeyi de ihmal etmiyor.

Tevfik Uyar’ın yazdığı “Fırıldak” adlı öykü bir uzaylı istilasını arka planına alan, aşk ve dostluk gibi insani halleri etkili bir biçimde kullanan, bir grup insan arasındaki karmaşık ilişkiyi tekinsiz, post-apokaliptik bir atmosfere ustalıkla yerleştiriyor.”

Türkiye Bilişim Derneği Öykü Yarışması Jürisi

“Bilimkurguda kararında aksiyon, derinliği tutturulmuş drama arayanlar ve bu anlatımı da mizahi bir dille tamamlayan yazını seviyorsanız, bu öyküler tam da size göre.”

Özgün Muti, Fabilog

Satın alınabilecek tüm platformlara ulaşmak için:
http://www.entropolkitap.com/kitap/galaktik-tiyatro/


Dikkat! Bu kitap sadece e-kitap olarak yayımlanmıştır.

“Tek Kişilik Firar” sonrasında çeşitli mecralarda yayımlanmış ve hiç yayımlanmamış öykülerimi bir kitapta toplamıştım. Radikal bir karar vererek bu öyküleri “Firardan Sonra” adıyla e-kitap olarak “gönüllü ücret”prensibiyle yayımladım.

Gönüllü ücret şu demek:

Öğrenciler ve şu anki ekonomik durumu kitaba bütçe ayıramayacak olanlar için (Böyle dönemlerimiz olabiliyor, hayat inişli, çıkışlı.. Lütfen yanlış anlaşılmasın…) ÜCRETSİZ.

Çalışanlar veya her şekilde lükslerine bütçe ayırabilenler için 9.90 TL.

Ödeme yapmak isteyenler iyzico direkt ödeme bağlantısını kullanabilir ve kitabı doğrudan indirebilirler.

Kitap şu adresten indirilebilir (EPUB + MOBI + PDF içeren Zip dosyası).



777Çıraklık eserim olarak adlandırabileceğim bu eserde sıradışı bir olayla hayatları ters yüz olan iki kişinin öyküsü konu ediliyor.

Kitabın Goodreads Profili:
https://www.goodreads.com/book/show/18085553-z-odas

(O dönem biraz acemilik, biraz da aceleyle hayata gelmiş olan bu eserimi yeniden ele alarak yayımlamak istiyorum)



Çeviri Kitaplarım:
Detaylar için tıklayın.

Bir girişimci, insanları sonu meçhul bir biyoteknoloji projesine milyarlar akıtmaya ikna edebilirken, bir doktor hastasını hayati bir aşıyı yaptırmaya ikna edemiyor. Bir siyasetçi zerre gerçekliği olmayan tezlerle kitleleri peşinden sürüklerken, aksini –hem de bilimsel dayanaklarıyla– sunan rakibi kimseye sözünü dinletemiyor. Neden?

Gündelik işlerimizden biri de başkalarını ikna etmek: Çocuğumuza öğretiyor, müşterilerimizi yönlendiriyor, hastalarımıza yol gösteriyor, dostlarımıza akıl veriyor, sosyal medyada takipçilerimizi bilgilendiriyoruz. Peki her gün yaptığımız bu işte ne kadar iyiyiz? Başkalarının fikrinden etkilenmemizde ya da kendi fikirlerimizle onları etkileyebilmemizde belirleyici olan ne?

Tali Sharot basit bir sorunun peşine takılıyor: Başkalarını dinlerken beynimizde neler oluyor? Önce, nöroloji ve psikoloji sahasındaki son çalışmalardan faydalanarak bu etkileme-etkilenme oyununda Taş Devri’nden beri pek fazla yol alamadığımızı ortaya koyuyor Sharot. Birinin fikir ya da davranışlarını değiştirmeye çalışırken seçtiğimiz yolların çoğu aslında beynin işletim sistemiyle uyumsuz. Sonra güzel haberi veriyor: Daha iyisi mümkün; beynimizin rolünü kavrayarak bu çift taraflı oyunda kartları yeniden dağıtabiliriz.

Pek çok saygın yayın organı tarafından yılın kitabı seçkilerine dâhil edilen Başkalarının Aklı, yaşamımızın rotasında fazlasıyla belirleyici olan, buna karşılık fazlasıyla donanımsız olduğumuz bir alanda bize sunulmuş muazzam bir kılavuz.

 


315579“İnanılmaz sürükleyici ve fevkalade iyi yazılmış”
-Richard Dawkins-

“Ürkütücü, yer yer komik ama kesinlikle büyüleyici”
-Oliver Sacks-

“Bu kitabı almalısınız, her evde bir tane bulunmalı. Dahası, uygarlığımızın gelişimi adına otel odalarının başucu çekmecelerine bu kitabı koymalılar.”
-Nicholas Lezard, The Guardian-

“…kitabı neredeyse bir solukta okudum ve kendi kendime de, ‘Neden bunu satın alır almaz okumadım’ diye kızdım.”
-İsmet Berkan, Radikal-

“Baştan sona canlı, eğlenceli ve etkileyici”
-British Journal of Psychiatry-

Hangisi daha muhtemel: Mavi gözlü annenin kızının mavi gözlü olması mı, yoksa mavi gözlü kızın annesinin mavi gözlü olması mı? Sigara içmek akciğer kanseri riskini on, ölümcül kalp hastalığı riskini ise iki kat artırıyorsa akciğer kanserinden ölen tiryakilerin sayısı kalp hastalığı sonucu ölen tiryakilerden daha mı çok? Bir işi iyi yaptıkları için insanları ödüllendirmek faydalı mı? Bir psikoloji deneyi için, birine öldürücü olabilecek şoklar vermeyi kabul eder miydiniz? Dönme dolaba binmek mi yoksa bisiklet sürmek mi daha tehlikeli?

Kitabın isminden dolayı tetikte değilseniz, bu sorulara verdiğiniz yanıtlardan bazıları muhtemelen irrasyonel. Dahası, tüm soruları yanıtladıysanız kesinlikle irrasyonelsiniz, çünkü kimisinde yanıt vermeye yetecek kadar bilgi yok. Mutlaka bir yargıya varma ihtiyacı ise irrasyonelliğin sık rastlanan sebeplerinden biri.

Stuart Sutherland’in İngiltere’de kült haline gelmiş ve yıllardır çok satanlar listesinde bulunan kitabı İrrasyonel, yakın zamanda konuya ilişkin yapılmış pek çok psikoloji deneyinden ve gündelik yaşamdan çoğu zaman sizi şaşkınlığa sürükleyecek örnekler sunarak, irrasyonelliğin yaygınlığını ve olağanlığını gözler önüne seriyor. Yanlış gözlem, uyum gösterme ihtiyacı, yersiz tutarlılık, kanıtları gözardı etmek, hatalı neden sonuç ilişkileri kurmak ya da aşırı özgüven gibi bizi irrasyonel kararlara sürükleyen sebepleri ortaya koyuyor ve Pearl Harbour bombardımanından şampuan reklamlarına kadar pek çok farklı olayı inceleyerek, “içimizdeki düşmanın” nelere neden olabileceğini gösteriyor.


Yalancılar-ve-Sahtekarlar-AnsiklopedisiKimse kandırılmak istemez ve kimse sahtekârlık hikâyelerine hayır demez. Sebebi ister sahtekârın yaratıcı yöntemleri ister kurbanların ısrarlı saflıkları olsun, eğlenceli ve hatta destansı buluruz ”bizden ırak” yalan dolanları.
YALANCILAR VE SAHTEKÂRLAR ANSIKLOPEDİSİ, insan olmaya “aldatma ve aldanma” penceresinden bakıyor; dünden bugüne, şöhretliden bilinmeyene, en “doğru” yalanları, en “gerçek” sahteleri, en başarılı sahtekârlık vakalarını bir araya topluyor. Pazardan edindiği askeri üniformayla zor kullanmadan şehrin belediye sarayını teslim alan Alman ayakkabıcı (bugün adına basılmış bir pul var); kısırlık tedavisi diye erkeklere keçi testikülü nakledip servet edinen şarlatan; toplama çıkarma yapabilen atıyla sansasyon yaratan asilzade; foyası ancak 70 yılın ardından, ürettiği eserler dünyanın önemli müzelerine dağıldıktan sonra ortaya çıkan sanat dolandırıcısı ve denizkızı iskeletinden ejderha yumurtasına, alternatif gerçekler yaratmada sınır tanımayan düzenbazlar. Ayrıca Cicero, Einstein, Ernest Hemingway, François Mitterrand (kendine suikast düzenleterek bu kitaba girmeye hak kazandı), Marco Polo ve Batlamyus gibi adına kolay kolay toz kondurmayacağınız pek çok önemli isim.
Ansiklopediler genelde nihai sözü söyler. Bu ansiklopedide okuyacaklarınız ise muhtemelen sizde tekrar tekrar teyit etme isteği yaratacak. YALANCILAR VE SAHTEKÂRLAR ANSIKLOPEDİSİ aynı anda hem büyük keyif verecek hem de fena halde paranoyanızı tetikleyecek.

Katkıda Bulunduğum Kitaplar:
Detaylar için tıklayın.


779FABİSAD’ın düzenlediği 2013 GIO Öykü Ödülü Yarışması’na gönderdiğim “Galaktik Tiyatro” adlı öyküm bu seçkiye dahil edilmiştir.

Tanıtım Bülteninden:

Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği (FABİSAD), ülkemizde hayal gücünü temel alan türlerde yazan, çizen, sinema filmi çekmek isteyen kişileri desteklemek adına, bu türleri bilen, seven ve anlayan kişiler tarafından değerlendirilecek bir ödül düzenledi. İlk defa 2013’te düzenlenen GİO Ödülleri’nde öykü dalında başarılı olan eserlerin derlendiği bu seçkinin kapağını da, illüstrasyon dalında başarılı bulunan eserler süslüyor. Bu derleme, hem fantazya ve bilimkurgu alanında birbirinden güzel yeni öyküleri okurlarıyla buluşturuyor hem de bu türlerde yazmak isteyenlere çok değerli ipuçları veriyor.




Entropol Kitap olarak 2015 yılında düzenlemiş olduğumuz Bilimkurgu Mikro Öykü Yarışması’nda finale kalan 82 öykü bir araya getirilerek benim ve Özgün Muti’nin editörlüğünde e-kitap olarak yayımlanmıştır.

Tanıtım Bülteninden:

CCLXXXKapak400Fransız matematikçi ve mantıkçı Blaise Pascal’ın, 1657 yılında yazdığı bir mektubun sonunda “daha kısa yazacaktım ama yeteri kadar vaktim yoktu” dediği gibi, kısa ama etkili yazabilmek bazen uzun ve ayrıntılı yazmaktan çok daha fazla vakit ve çaba ister.

Bazen az olan çok olandan daha çoktur. Kimi zaman tarihi uzun uzun kitaplar değil, kısa ama etkili cümleler değiştirir. “Az ama öz” bizim kültürümüzden bir deyimdir; ki zaten belki de kimi zaman öz, geriye kalandan daha mühimdir.

Entropol Kitap’ın 2015 yılında düzenlediği Bilimkurgu Mikro Öykü Yarışması’nda 217 katılımcı hayal güçlerini 280 karakterle sınırladılar; uzay maceraları, androidlerin psikososyal sorunları, futuristik hezeyanlar, zaman yolculukları gibi konulardan oluşan 353 öykü yarattılar. Jüri üyelerinin finale bıraktığı 82 öyküyü ise bu kitapta topladık.

Her biri birbirinden yaratıcı ve kısa; uzayda, gelecekte, alternatif gerçekliklerde geçen birbirinden güzel öyküler bekliyor sizleri.


Dünyalılar, TBD Bilimkurgu Yarışması’nda 2011-2015 yılları arasında derece alan öykülerden yapılmış hararetli bir seçki.

Bu seçkide normalde 3 öyküm birden olmalıydı, zira kapsadığı yıllarda tam 3 defa derece aldım. Ne var ki bu öykülere “Tek Kişilik Firar” eserimde yer verdiğimden sadece “Fırıldak” bu eserde mevcut.

Tanıtım Bülteninden:

Gezegeninize geldiğim on yedi yıldan beri büyük bir metropol yerine küçük bir Anadolu kasabasında yaşamam, fiziksel farklılığımı saklamama yardım etti. Esnafın, ahalinin benim hakkımda kendince teorileri var. Cin çarpması, akraba evliliği, küçükken geçirilen havale gibi. Bunların hepsi “uzaylı” olmaktan daha sıradan şeyler olduğu için hiçbirini yalanlamadım. Kendimi öyle veya böyle kabul ettirdim sayılır. Galaksiler, androidler, eşçipler, virüsler, bitimsiz kıyametler, helijetler, neon pigmentler, tekno operalar, kronal giyotinler, çıtırdayan moleküller ve tabii ki muammalı uzaylılar… Ve karşılarında endişeli, öfkeli ve rekabetçi türdeşlerimiz… Sonra insanlığa mesajı olan çirkin bir karpuz şarkı söylemeye başlıyor. Sonra Akbil basıp Laleli tramvayına binerek ışınlanıyorlar…Biraz insan biraz robot, biraz dünyalı biraz uzaylı, biraz hologram biraz gerçek…

Dünyalılar, TBD Bilimkurgu Yarışması’nda 2011-2015 yılları arasında derece alan öykülerden yapılmış hararetli bir seçki.

Bilimkurgu Kulübü’nün yazarlarının oluşturduğu muhteşem bir antoloji. GAITA adlı öykümle bu kitapta yer alıyorum.

“Bilimkurgu Kulübü’nün, Türkiyeli yazarların bilimkurgu öykülerinden oluşan bir antoloji hazırlıyor olmasına çok sevindim. Bu zor zamanlarda tüm yazarlar, yaratıcılık ilkesine bağlı yaşayan diğer yazarlardan ve bu yazarlara, finansal beklentilerin zincirlerinden kurtulmaları konusunda destek veren yayınevlerinden güç alırlar.

Her birimiz, dünyanın dört bir yanında, büyük bir karanlıkta yolumuzu bulmaya çalışıyoruz diyebilirim. Böyle eserler en ihtiyaç duyduğumuz vakitlerde yakılan, etrafımızdakileri ve gitmemiz gereken yolu aydınlatan lambalardır. Bu lambaların yakıtı da hayal gücüdür. Türkiyeli okurlarım, dostlarım ve yoldaş yazarlar, bu ışığın yanmasına vesile olduğunuz için size teşekkürü borç bilirim.”

Ursula K. Le Guin


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir