All Posts By Tevfik Uyar

Bilim(+kurgu) Yazarı & Bilimsel Şüpheci, PhD. & Uçak Müh. Açık Bilim'in kurucularından, Yalansavar editörlerinden ve HBT yayın kurulu üyelerindendir. "Safsatalar" ve "Astrolojinin Bilimle İmtihanı" kitaplarının yazarıdır. Ödüllü bilimkurgu öyküleri, bilimkurgu romanları ve çeşitli alanlarda çevirileri bulunur.

Temel Alınan Konsept Yakıt Tasarrufu

Havacılık Teknolojileri Dünyası’nın hedefi netleşti: Yakıt Tasarrufu Uçuş emniyeti çok uzun yıllar boyunca havacılık teknolojilerinin temel kaygısı oldu. Bugün teknolojinin el verdiği ölçüde, emniyetli bir uçuş gerçekleştirilmesi için gereken aviyonik hava platform sistemleri ve yer cihazları, kendilerini kullanan uçucu personel ve yer personeli birlikteliğiyle belli bir eşiği aşmış görünüyor. Ancak bugünlerde bugüne dek “uçuş emniyeti”nin…

Susmak artık faydasız

Türk milleti olarak “efendi”lik denen bir kavramın varlığına ve yüceliğine, onun bir erdem olduğuna inanırız. Kızımızı isteyen birisi hakkında birileri “çok efendi bir gençtir” derse, o gencin şansı artar. “Biraz efendi ol!” diye uyarırız. Efendiliğin tabirini de saygılı, suskun, aklı selim olarak yaparız. Atasözlerimiz de bize susmayı, sükûnet içinde olmayı önerir. “Konuşmaktan önce susmayı öğren”…

EADS zaferi ve muhtemel sonuçları

ABD günlerdir 35 milyar dolarlık dev ihalede Boeing’in safdışı kalmasını tartışıyor. Peki sonuç? 35 milyar $’lık 200 adet havadan ikmal uçağının alımını içeren ve ek bazı hizmetlerle beraber 1o yıl içerisinde toplam ödenmiş ederi 40 milyar $’ı bulacak olan sözleşmenin ABD menşeli Boeing yerine Northrop-EADS ikilisine ihale edilmesi bir kaç gündür ABD’nin gündem maddesini oluşturuyor….

Conway’in Hayat Oyunu

Ozan Oğuz Haktanır ile uzun süreli bir ayrılıktan sonra yeniden görüştük. Görüştüğümüz gün rahat durmadık ve hücresel otomat yaptık. İndirmek için tıklayın: cgl.rar (RAR Biçeminde – 33 KB) cgl.zip (ZIP Biçeminde – 43 KB) Hücresel otomat ve bilinen en iyi örneklerinden Conway’in Hayat Oyunu hakkında aşağıda kısa bir bilgi var:

Yazmaya “ancak” zaman bulmak…

Koca bir yalan… “Zaman Bulmak”. Küçük şeyler için zaman daima vardır, büyük şeyler içinse zaman daima yaratılabilir. İmkansız şeyler içinse beklemeye ihtiyaç vardır, ama hep olur. Bir şey kafaya kondu mu yapılır; kafaya koymak içinse gerçekten istemek gerekir. Zira, elinde olmayan bekletmeler can sıkar… Gerçekten sıkar. Mesela…

İnci küpeli kız…

“Neden daha önce izlemedim” sorusunu sorduran ve başucu filmlerim listesi arasına giren film. Aslında film olarak nitelendirmekten ziyade, “olay” demek daha uygun. Bence tarih, kendisinden böyle bir öykü çıkardığı için gurur duymalı ve tabi bu öyküyü beyaz perdeye uyarlayanlar da başarılarından.

Yiğit Özgür hep güldürmez.

Zekasına imrendiğim birisi var: Yiğit Özgür. Onu güldürürken buluruz, bazen de “düşündürüp” güldürürken. Ancak bir de sadece düşündürdüğü, belki biraz da hüzünlendirdiği nadir eserleri vardır. İşte, bir biçimde sunmak istediğim, en paylaşılası bulduğum. Görmemi sağlayan Osman Ender Kalender’e teşekkürler. “Yorumsuz” bırakacağım, ancak bir şiire ilham olduğunu da belirtmem gerek. O şiir için tıklayın…

Balkanizasyon Devam Ediyor

2006 yılının Mayıs ayında Karadağ’ın bağımsız olmasından sonra kaleme aldığım ve MSI dergisinin de Haziran sayısında yayınlanan “Balkan Haritası Yine Değişti. Yine değişecek mi?” başlıklı yazımda şöyle diyordum: “…bu gelişmenin henüz Self Determinasyon hakkını elde edememiş Kosova’nın ve Bosna Hersek’in içerisinde yer alan Sırp Cumhuriyetinin de hareketlenmesine ve bu istikrarsız bölgenin yeni bağımsızlıklara sahne olmasına…

Aşk Yeniden Setinden 2 (Son)

  Bugün geçtiğimiz hafta yarım bıraktığımız işi tamamlamak üzere ben, Murat Pınar ve Bahar Arıs, “Aşk Yeniden” dizisinin setindeydik… Üçümüzün de herhalde son ve en belirgin biçimde aklımızda kalan şey, Türkan Şoray’ın ne kadar iyi niyetli, ne kadar hanımefendi ve sevecen bir insan olduğuydu… Setin o karmaşa dolu ve gürültülü havasını solumanın tek çekilir yanı…

Sevgililer Gününü Bekleyenler için “Taksonomik Yaklaşım”

Hep ciddi, sosyal ya da siyasal içerikli bir şeyler karalamaktan biraz daha uzakta “mizahi” bir şeyler yaptığımı da bazen kendim de unutuyorum. Ziyanı yok. İşte bir fırsat: Yaklaşan sevgililer günü… Üstelik bir çok siyasi, toplumsal ya da bilimsel karalamalarıma yaptığım gibi bir giriş de yapayım istedim: Bu yazımızda sevgililer gününe üç gün kalmasının sağlayacağı anlam…

Sitede biraz değişiklik…

Sitede bir takım değişiklikler yapmak zorunda kaldım. Bu değişiklik kalemlerinden başlıcasını fikir yazılarını sınıflandırmak oluşturdu. Sağdaki menüden de görebileceğiniz gibi Fikir Yazıları’nı üç ayrı kategoriye ayırdım: – Bilimsel / Felsefi – Siyasi / Politik – Mesleki Yazılar Artık site içi seyrüsefer daha kolay olacaktır diye düşünüyorum…

“Aşk Yeniden” setinden…

Bana göre film (ya da dizi) setlerinin inanılmaz bir havası var… Aviation Türk dergisi’nin kültür sanat köşesine konuk etmek amacıyla Türkan Şoray ve Cihan Ünal’ın başrollerinde bulunduğu “Aşk Yeniden” dizisinin setindeydim dün. Yaklaşık 7 saat! Dublaj yerine film sesçiliğinin kullanıldığı dizinin sessiz ötesi olması gereken setinde. (Zira film sesçiliğini Bayram Karaman yapmaktadır. Görüşmeyi ayarladığı için…