Ay: Ekim 2012

ALKOLE KARŞI EMNİYET YÖNETİMİ

7 Aralık’ta Türkiye’de de gösterime girecek olan, Robert Zemeckis’in yönettiği ve Denzel Washington’un başrolünü oynadığı “Flight” (Uçuş) adlı film önce bir kazayı başarılı bir şekilde yöneterek uçaktaki tüm yolcuları yüksek olasılıklı bir ölümden kurtardığı için kahraman ilan edilen, ancak daha sonra uçuş öncesinde alkol kullandığı ortaya çıkan bir pilotun bu süreçte yaşadıklarını konu ediniyor. Fragmanlarına…

ULAŞILAMAMA HAKKI

Günde ortalama bir arama, beş de mesaj alıyorum. Bu mesajlar içerisinde bilindik markaların kampanya uygulamaları olduğu gibi, kredi kartı borçlarını muvazaalı bir şekilde ödeyerek sizi kendine borçlandıran neo-tefecilerin ilanları da var. Artık anlaşılıyor ki cep telefonu numaralarımız isimlerimizle birlikte elden ele geziyor. Buna nasıl bir önlem alabileceğimizi nereye sorduysam yanıt yok. Operatörümü arayıp her tür…

“SAAT 22:22, BENİ DÜŞÜNÜYOR…”

Geçtiğimiz günlerde kalabalık bir arkadaş sofrasında cereyan eden muhabbet sonrasında kendi kendime bir düşünce tufanı yaşayayım dedim ve saat/dakika çiftinin birbirini tutması üzerine “birisi/sevgilim/sevenim beni düşünüyor” muhabbetini bir analiz edeyim dedim. (Şu 11:11, 23:23 gibi saatlere denk gelmeyle ilgili batıl inanç ya da inanılmasa dahi popüler olmuş söylem). Bir saatte 60 dakika var. Bir saatin…

TV’DE BİLİM VE HAVACILIĞIN KATLİ

Dün Felix Baumgartner serbest düşme ile ses hızını aştı ve üçü rekor olmak üzere dört kalemde tarihe geçti (İlk kez araç olmadan ses hızını aşmak, en uzun süren serbest düşüş, en yüksek balon uçuşu ve en yüksek atlayış). Felix kendi adına, ülkesi olan Avusturya adına ve insanlık adına bu üç rekora imza atarak elbette güzel…

KAT’İ TEMİNAT

İç içe bükülüp kıvrılmış her şeyi bırakınca açılacak kabul ettim. Açılınca kırışık kalacak olmalarını da kabul ettim. Kırışık denen şeyin gölgeli halini de kabul ettim. Kırışık şeye bakınca, düz görmeyeceğim… Kabul ettim… Düz görmek için düşünmemek gerek ya, onu da kabul ettim. Düşünmemek için ölmek gerek, kabul ettim. Ölmek için kaybedecek bir şeyinin olmaması gerektiğini…

ÖYKÜ: BİR KEDİ HİKAYESİ

Her şey bir Mart ayının gelip çatmasıyla başladı. Memeli doğasıdır, anlarım: Kedimde bir haller var. Hani anlayışlı da bir insanım ama bir de kokmaya başladı ki sormayın. O kokuyor, ben korkuyorum. Korkuyorum ama sevgimi yitirmekten. Ezelden beridir burnum kokulara çok hassas ve kumuna pisleyip geldiğinde bir süre onu göresim gelmiyor. İtmeye yönelik güçlü bir duygu…

İZLEYİCİ ETKİSİ VE MARS FOSİLİ

(Gazeteport’ta yayınlanmıştır.) Daha önce bu köşede “Genovese Sendromu” olarak anılan bir olgudan bahsettik. Kısaca hatırlayalım: ABD’de bir kadın sokaktaki feryatlarına rağmen 1 saat içinde 3 ayrı saldırıya uğrayıp öldürüldü. Olayı pencereden gören –ve birbirlerini de gören- 35’e yakın kişiden birisi dahi polisi aramadı. Neden? Muhtemelen bir başkası aramıştır diye. Bu enteresan olay sosyopsikolojik olarak teorileştirildikten…

SAHTE UÇAN DAİRE VE UZAYLI FOTOĞRAFLARI

Bilimseverler hayatlarının bir döneminde evrende yalnız olmadığımız fikrinden ve Dünya’nın da zaman zaman uzaylılar tarafından ziyaret edilmiş olabileceğinden heyecan duymuşlardır. Hatta Erich Von Daniken kitaplarıyla geçtiyse çocukluğunuz, uzun bir süre eski uygarlıkların ürünlerini uzaylı ziyaretlerine yormuş olabilirsiniz. Saadettin Teksoy’un “Teksoy Görevde” adlı programını da heyecanla izlemiş olabileceğinizi tahmin edebiliriz. (Bu yazı Açık Bilim dergisinin Nisan…