ŞU SIRALAR PEK BİR DİNLEDİKLERİM…

07 Temmuz 2012
3 min read

Birbirine benzeyen manasız ve müzikal derinliği, kalitesi olmayan müzik baskınına uğramış caddeler, plajlar ve mekanlar boğucu geliyor kimi zaman.

Geçenlerde Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” adlı enfes romanını okurken Halit Ayarcı’nın yarım yüzyıldan biraz daha eski Türkiye için de benzer kaygıları dile getirdiğini gördüm. Ayarcı da insanların güftenin peşinde olduğunu, ne bestenin, ne de yorumayanın sesi ve yeteneğinin ehemmiyetinin kalmadığını söylüyordu İrdal’a…

Müzikteki bu sadeleşmenin etkileri günümüze kadar sürmüş demek ki. Neyse…. Mesaj vermeyi bırakayım. Şu sıralar dinlediğim şeyleri sizlerle de paylaşmak istedim.

 

Bonobo – Silver

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=uczQRNRGTi4&w=480&h=360]

 

 

Bonobo’yu bir süredir dinliyorum. Spera Speranza’dan “black sands” adlı parçasını duymuştum; devamında dinleyerek çok güzel başka çalışmaları olduğunu da gördüm. Bonobo nedir, kimdir, bir fikrim yok. Sadece dinliyorum. İyice özümseyince daha da dalacağım.

 

Mogwai – Take Me Somewhere Nice

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=luM6oeCM7Yw&w=480&h=360]

 

 

Sakinleşmeye ihtiyacınız varsa, bu videoyu başlatın ve gidip en yakın yere uzanın. Mogwai atmosferi sizi rahatlatacaktır.

 

Birsen Tezer – Bilsen

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=zBYPm94fBDM&w=480&h=360]

 

 

Sıradışı bir ses. Canavar gibi bir ekip. Hele o bas gitar kimin elinde ise onu konuşturuyor. Birsen Tezer’i tanıdığım günden bu yana özellikle çıktığım uzun yollarda, gezilerde, bıkmadan, usanmadan dinliyorum. Özellikle Kuzey Ege ve Trakya topraklarında Birsen Tezer’i dinlemenin keyfi ayrı. (Her toprakta o toprağa, o doğaya uygun müzikler olduğunu düşünüyor ve onları düşünüyorum.)

Beni Birsen Tezer ile tanıştırdığı için Hakan Kaygun’a teşekkürler.

 

Ümmüşen & Yeni Türkü – Sezenler Olmuş

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=2BlUt2ZIVHo&w=480&h=360]

 

 

Son okuduğuM iki kitap Yaşar Kemal, “İnce Memed” ve Soner Yalçın’dan “Samizdat” olunca bu toprakların her daim aynı acıya tabi olduğunu yüreğimde hissettim yine ve yeniden. Belki bu yüzden; bir kadının kaçmak ya da alıkoyulmak durumunda olan sevdiğine feryadı manidar ve derin geliyor. Sinem’in tavsiyesiyle dinlediğim türkü, hem dinlemesini, hem çalmasını, hem söylemesini sevdiğim bir hale geldi. Derya Köroğlu ve Ümmüşen düeti de çok iyi bir fikirmiş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir