Yalnız değiliz. Nereden çıkardın ilahi Peyami.
Bak etrafımızda bir sürü kuru kalabalık var. Soluğumuzdan alacakları varsa seninle soluklanan, yoksa bir soluk göçüp giden. Bak mesela; içimizde kocaman bir boşluk var. Çin halkını al desen alır. Almazsa yalan de! Diyemezsin. Çin işi, japon işi de değil. Öz be öz kendimizin işi, kendimizin ürünü, yerli malı boşluk. Kendimiz adımımızı atabilecek olsak, düşeceğiz uçuruma, ama hayat sıkı sıkı tutuyor hepimizi. Hayat sarı saçlarını gönlümüze bağlamış. Hayat gözlerimizi gözlerine hapsetmiş. Aslında tüm şarkıları hayat yazıyor bize… Çözümsüzüz biz. Anlamıyoruz.
Bak mesela; hepimizin bastığı bir yer var. Bizi içine alacak kadar seviyor bu kara toprak. O değil, hepimiz de aynı yere gidiyoruz üstelik. Nasıl yalnız olalım? Sağına selam versen, onun da aynı yere bileti var. Soluna selam versen öyle. Git dünyanın öteki ucuna, al karşına bir hintliyi. Bileti farklı yereyse namerdim. Toprağın çocuklarıyız hepimiz. Ondan geldik, ona gideceğiz. Bir de diyorsun ki yalnızız.
Oysa yalnız değiliz. Bak koskoca arayışımız var. Vücuda gelmiş, deli divane dolanıyor. Ümidimiz var, bizi her gün yaşatıyor. Arada bir de kayboluyor; bak oyun oynayanımız var. Nazlı bir yâr gibi kaçıyor bazen ümitler. Tutamıyoruz. Sarı saçlarını gönlümüze bağlayamıyoruz. Gözlerini gözlerimize hapsedemiyoruz. Çözümsüzüz biz, yakalayamıyoruz.
Hatta çeşit çeşit sigaramız var. Envayi çeşit içkimiz. Tanju Okan’ı parası olmadığı için terketmişler ama bizim kredi kartlarımız var! Hatta kiminin daha “derinden” dostları var. Buluştuklarında gözlerini devirip, bir yarin kucağında uyuyakalıyorlar. Bağımlısı olup, fazla uyuyunca, ölüveriyorlar.
Oysa yalnız değiliz. Bak hepimizin bir derdi var. Kimimizin memleketle, kimimizin düzenle, kimimizin kendiyle, ama hiç yalnız bırakmayan, sıkı bir derdi var. Silkinip de atamıyoruz üstelik. Kovamıyoruz mahremimizden. Sarı saçlarını gönlümüze bağlamış. Gözlerimizi esir almış bir hüzünlü bakış. Çaresiziz biz… Atamıyoruz.
Bak mesela; bir türlü bulamadığımız kendimiz var. Bir sürü de maskemiz. Aynanın karşısına geçsek, karşımızda onlarcamızdan var. Kimisi onun dostu, kimisi bunun. Sakladığımız bir yüzümüz var yüz görümlüğü istemez yeni gelin gibi… Aç duvağı istediğin zaman. Tükür kendi suratına. Bir de diyorsun ki yalnızız…
Bir de kelimelerimiz var bak. Gece yaşayışlılar. Çıkarlar en mahrem saatlerde, soğuktan sertleşmiş bir topraktan. Dibine kadar vururlar. Sivrisinekler gibi. İstiladalar.
Yalnız değiliz Peyami. Her şeyden önce yalnızlığımız var, bizi yalnız bırakmayan.