Öğrenci nasıl olmalı?

Öğrencileri “öğrenci” olarak görmek biraz onların istediği, biraz da bizim istediğimiz bir şeydir.

Bir şehre üniversite açılır, öğrenci gelir, şehrin ticareti canlanır. Kimisinin tek hedef kitlesi üniversite öğrencisidir. Üniversite demek, kimileri için refah demektir. Ticareti arttırır.

Öğrenci olmak ise öğrenci için ekonomik bir statüdür. Bir yerde yemek yersiniz, ya da bir mobilya alırsınız, “öğrenciyim” dersiniz, indirim alırsınız. Otobüse de, trene de öğrenciyseniz indirimli binersiniz. Öğrenci evinin temizlenmeye ihtiyacı yoktur, pisse ayıplanmaz, aşure pişerse öğrenci evine gider. Ne de olsa gurbettedir yavru kuşlar.

Ancak öğrenciler bir de geleceğimizdir. Bugünün öğrencisi yarının mühendisidir, teknisyenidir, yöneticisidir, iş adamıdır, yazarıdır, çizeridir, aydınıdır, bilim adamıdır. Her şeyidir çünkü… Eğitimsiz bir insan sadece iş gücüdür. Eğitimlisi hem iş gücü, hem beyin gücüdür. Bu yüzden öğrenci bir ülkenin gelecekti silahıdır, kuvvetidir ve hatta teminatıdır.

Kimi öğrenciler bireysel olarak başarılıdırlar. Yetenektir, zekadır, doğuştan gelmiştir. Kendine saklar, bu bir haktır, muhtemelen başarılı da olur. Ancak reaktiftir, yani çevresine uyum sağlar. Muhtemelen çevredeki iyi maaşlı işlerden birine girer, iyi bir aile kurup, kendi hayatlarını en iyi şekilde sürdürürler.

Ancak bazı öğrenciler vardır ki, bireysel olarak başarılı ya da başarısız farketmez, örgütlü olarak başarıdırlar. Bu öğrenciler proaktiftirler. Destek verilirse olmayanı olmuş kılarlar, bazen desteksiz bile mücadele ederler, istediklerine ulaşırlar. Bir sinerji yaratırlar ve belki de bir akım başatırlar.

Vehasıl, şu sıralar üniversite öğrencilerinin hızına yetişilmiyor. Gün geçmiyor ki bir yerde bir öğrenci etkinliği duyulmasın. Daha da güzeli üniversiteleri de destek veriyor, sektör de destek veriyor, ve arkadaşlar çalışmalarında hız kesmiyorlar.

Konumuz gereği havacılık ve savunma sanayii ile ilgili bazı etkinliklerden bahsetmek istiyorum:

Savunma Sanayii ve Askeri Havacılık

Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Dekanlığı desteğiyle Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Teknolojileri Topluluğu adlı öğrenci oluşumu ilki 2009’da olmak üzere iki yıldır “Savunma Sanayii Günleri” düzenliyor ve sektörün önde gelen firmalarından üst düzey temsilcilerini üniversitede ağırlayarak, onlara konuşmalar yaptırıyor ve öğrencilerle buluşturuyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki Savunma Teknolojileri Kulübü, Üniversite-Savunma Sanayisi İşbirliği (ÜSSİ) 2010 Konferansı’nı tertipliyor. İlk gün yarın. Konferans’ta Savunma Sanayii ve üniversiteler arasında ne gibi işbirlikleri yapılabileceği irdelenecek.

Diğer yandan Ortadoğu Teknik Üniversitesi de az sonra detaylarından bahsedeceğim EUROAVIA’nın Ankara öğrenci topluluğu, bu yılın Şubat ayının başında uluslararası katılımlı bir İnsansız Hava Aracı Sempozyumu düzenledi.
Eli kulağında olan bir diğer etkinlik de 11 Mayıs’ta Atılım Üniversitesi’nde gerçekleşecek olan Savunma Sanayii Kara Araçları Günü 2010 etkinliği. Birincisi düzenlenecek olan bu etkinlik yine bir öğrenci etkinliği.

Bundan iki ay önce de TOBB’da 4. Havacılık-Aviyonik Sistemleri Semineri gerçekleşmişti. Tam bir öğrenci etkinliği olarak adlandırılamasa da seminer savunma sanayiinin geniş katılımıyla öne çıktı.

EUROAVIA ve AIAA

Bu arada hemen hemen her sene hem İTÜ, hem de ODTÜ öğrenci toplulukları ve bazen de Hava Harp Okulu ABD’de düzenlenen ve bir benzerinin de ilki geçtiğimiz günlerde Hava Harp Okulu tarafından düzenlenen Tasarlar-Yap-Uçur yarışmasına katılıyor. Ancak bu katılım son on senedir çok ciddi boyutlara ulaştı. İTÜ’nün almış olduğu bir derece bile mevcut.

DBF yarışmasını Amerikan Havacılık ve Uzay Enstitüsü (AIAA) düzenliyor. Hem İTÜ’de hem de ODTÜ’de AIAA’in öğrenci şubeleri var. Her ne kadar Amerikan Enstitüsü gibi dursa da enstitü çok uzun bir süredir uluslararası bir nitelik kazanmış. Dünya’daki bir çok üniversitede öğrenci şubeleri var.

Diğer bir uluslarası örgütlenme ise Avrupa Hava-Uzay Öğrencileri Birliği (EUROAVIA). EUROAVIA’nın hem İTÜ, hem de ODTÜ’de şubeleri var. İTÜ ve ODTÜ Euroavia’nın asil üyesi. Her ikisi de bugüne dek uluslarası nitelikli etkinlikler düzenledi. Yurtdışındaki etkinliklere de katılım mevcut, ancak EUROAVIA’nın etkinlikleri AIAA’in yanında biraz daha sosyal içerikli kalıyor.

Ben de öğrenciyken her ikisinin de yerel şubelerinde yönetim kurulu üyeliği yapmıştım. Öğrencileri geleceğe hazırlamada çok önemli bir yer sahibi olduğunun birinci dereceden şahidiyim. Sevgili dostum Burak Han Unutulmazsoy’un çabalarıyla da Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, EUROAVIA’nın aday üyesi konumunda. Eğer çalışmalara kendisinin bıraktığı yerden devam edilirse, ikiden fazla üniversite ile EUROAVIA’da bulunan nadir ülkelerden biris olacak Türkiye ve etkinliği artacak.

Sivil Havacılık

Ülkemizin en taze yüksekokulları ise Sivil Havacılık Yüksekokulları. Ülkemizin artan teknik personel ihtiyacını karşılamak üzere kurulan Sivil Havacılık Yüksek Okulları’nda da çok önemli hareketlenmeler mevcut.

İtiraf etmek gerekir ki Anadolu Üniversitesi SHYO hariç diğer SHYO’lar henüz çok genç olduğundan çok fazla imkana sahip oldukları söylenemez, ancak bu okullarda bir çok üniversitenin sahip olmak istediği iki önemli hazine var:

İdealist ve yardım sever öğretmenler ve hevesli, kabına sığmayan, bir şeyler yapmak ve kendilerini geliştirmek için can atan öğrenciler.

Kocaeli Üniversitesi SHYO öğrencilerini Atıf Ünaldı’nın sunduğu Teknotalk programına “yardımcı pilot” olarak katıldığımda tanımış, gözlerindeki ışığı bizzat görmüştüm. Kendilerinin gözlerindeki ışığın programa ve televizyona has olmadığını daha sonra başka konularda araştırma hevesleriyle beni aradıklarında ya da bana e-posta gönderdiklerinde anlamıştım. Şimdi öğrenci birliklerini kurdular ve daha örgütlü olarak daha büyük işler yapmak istiyorlar. Beni de onur üyeliğine seçmeye layık görmüşler. Kendilerine teşekkür ediyorum. Umarım buna layık olacak şeyleri yapmışızdır ve gelecek de yapmaya devam edeceğizdir. Kendilerine yeni örgütlü hareketlerinde başarılar diliyorum ve her konuda yanlarında olduğumu bu yazı ile tekrar ifade etmek istiyorum.

Diğer yandan Erciyes Üniversitesi SHYO var. Bu öğrenci arkadaşlar biraz sivil havacılık için bir merkez teşkil eden İstanbul’dan uzak olmanın sıkıntılarını çekseler de, oldukça hevesli ve bilinçli arkadaşlar. Onlar da geçtiğimiz ay ilk dergilerini çıkarttılar. SİWEP Dergi adını verdikleri derginin ilk sayısı “öğrenci dergisi” olmaktan öte. Dergi çalışmaları sırasında yaptığımız fikir alışverişlerinden de bu arkadaşlarımızın “olsun da nasıl olursa olsun” mantığında kimseler olmadığını görmek bana gurur verdi. Kendileri beni dergilerinin danışmanları arasında göstermeye layık görmüşler. Erciyesli arkadaşlarıma da çok teşekkür ediyor, buna layık olacak çalışmalara birlikte devam edebilmeyi diliyorum. Kendilerinin de yanlarında olduğumu tekrar bu yazı ile ifade etmek istiyorum.

Kıssadan hisse

Öğrencilerin başarılı ve örgütlü davranış yeti ve kabiliyetlerinin meslekleriyle ilgili temel bilgileri aldığı ilk üniversite yıllarında geliştiği bir gerçek.

Benim inancıma göre, üniversitelerdeki gönüllülük esasına dayanan bu tip örgütlenmeler, her şeyin para için olmadığı bilincinin yerleşmesinin yanısıra, bir alışkanlık haline de geliyor.

Bir topluluğun parçası olmak, bir topluluk olarak başarılara ulaşmak, ayrı bir haz olmanın yanısıra kişilerde alışkanlık da yaratıyor.

“Kulüpçülük” diye adlandırdığımız bu üniversite olgusunun tadına bakanların mesleki hayatlarına atıldığı zamanlarda sosyal örgütlenmelerde, sivil toplum hareketlerinde yer aldıklarını da tecrübe ediyor ve görüyoruz.

Daha da önemlisi iletişim yeteneklerinin ancak birilikte çalışmak ve birlikte başarıyla ulaşmakla mümkün olduğunu da biliyoruz.

Kurumların nasıl kültürleri ve hafızaları varsa üniversitelerin de vardır. Üniversite kültürünün ve hafızasının oluşmasının tek yolu öğrenci birlikleridir.

Yukarıda bahsettiğim tüm etkinliklerin mimarı olan öğrenci arkadaşlarımız, hem bir üniversitesinin kültür ve hafızasının temelini hazırlamışlardır, hem de kendi gelecekleri için önemli bir adım atmışlardır.

Belki de farkında olmadan Türkiye’nin geleceği için yapmış oldukları bu çalışma için kendi adıma hepsine teşekkür ediyor ve her durumda destek vereceğimi tekrar ifade etmek istiyorum.

İyi haftalar.

Yorumlar

“Öğrenci nasıl olmalı?” için bir yanıt

  1. kral avatarı

    öğrencilere devamlı öncelık verılmesı gerekir öğrenciler geleceyımızdır geleceyımızı yok etmiyelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir